ÖZETLE
Henüz ortada Chat GPT vb herhangi bir halka açık yapay zeka uygulaması yokken öne sürülen bu teoriye göre: 2018 yılından beri internetteki trafiğin ve içeriğin tamamına yakını otomasyon sistemleri ve botlarca oluşturulmakta.
İnternet ve diğer mobil iletişim cihazı kullanan gerçek insanlara ilişkin veriler sanılanın ve sunulanın çok altında.
İçerik akışının denetim ve kontrolü tamamen hükümetlerin ve büyük şirketlerin elinde. Sizin benim gibi bireysel kullanıcıların herhangi bir şekilde buna yön verme yahut karşı gelme şansı yok.
İçerik akışı kitleleri kontrol etmek için bilinçli olarak manipüle ediliyor. Fenomen olarak ortaya salınan sözde içerik üreticilerinin bir kısmı bu yapının devam ettirilebilmesi için maaşa bağlanmış, çoğu ise gerçek insan bile değil.
Aynı şekilde arama motorlarının algortmaları da kullanıcıları belli içeriklere ya da reklamlara yöneltecek şekilde değiştiriliyor.
Özetle, internet artık özgür değil. Tamamen ticarileşmiş kopya içeriklerle dolu. Gerçek bilgi yok, dezenformasyon var. Anlamlı, özgün herhangi bir üretime ulaşma şansımız yok. Yeni bir yapı oluşturulması gerekiyor.
Ortaya atıldığında komplo teorisi olarak yaftalanan ve küçümser bir havayla sakin ol şampiyon tavrıyla karşılanan teorinin geçen zamanla son derece isabetli bir tahmin, adeta gerçekleşen bir kehanete dönüştüğü elimizdeki internet kullanımına dair istatistiki veriler ışığında anlaşılıyor.
Teoriyi destekleyen günümüz gerçeklerini şöyle sıralayabiliriz:
İnernetin eski sakinleri olan bizler, yani kanlı canlı gerçek insanlar günümüzü sosyal medyada kaydırma yaparak aralıksız beyin çürümesine maruz kalırken, ortamın yeni hakimi yapay zeka aralıksız üretime devam ediyor.
Yapay zeka kaynaklı içeriğin internet toplam varlığındaki oranının artmasıyla ilgili bazı endişeler var:
1) Arama motorlarının yapay zeka tercihi endişesi. Yapay zeka ile yaratılan içeriğin oranı gerçek insanlarca yaratılan içeriğin oranını geçerse, bir noktada arama motorları özgün içeriğin yapay zeka ile yaratılan olduğunu düşünecek ve gerçek kullanıcılarca yaratılanları özgün olmayan olarak etiketleyip gözardı etmeye başlayacak.
Bu olayın istemsiz, kontrol edilemez şekilde gerçekleşeceği sanılırken görünen o ki yukarıda değindiğim algoritma değişikliği ile bizzat Google eliyle gerçekleştirilmeye başlanmış. Wired dergisinin web stesinde yaptığı bir testte yapay zeka ile oluşturdukları boş içerikli sayfaların özgün içeriklilerden daha üst sıralarda görüldüğü tespit edilmiş.
2) Yapay zekanın kendi kendini yok etmesi endişesi. Yapay zeka uygulamaları sağlıklı ve doğru üretim yapabilmek için sağlıklı ve doğru şekilde üretilmiş kaynak içeriğe ihtiyaç duyuyorlar. Ancak internetin birbirinin kopyası, yanlış, dezenformatif içerikle dolması yapay zekanın üretimini de etkileyecektir.
Hatalı şekilde üretilen içerik daha sonraki üretimde de kullanılacak ve bu böyle devam edecek. En sonunda kaynak materyaller de yapay zeka ile üretilmiş çarpık içerikler olacağından basit bir işlem için dahi hiç bir şekilde yapay zeka aracılığıyla doğru ve gerçekçi bir sonuç elde etmek mümkün olmayacak.
3) Yapay zekanın hafıza kısıtının çeşitliliği azaltacağı endişesi. Burada anlatılan hikayeye göre köpek türleri üzerine eğitilen bir yapay zeka modeli, her veri seti yenilemesinde hafızasını daha popüler köpek türlerinin lehine olacak şekilde geliştirmiş ve daha az bilinen türleri gereksiz bulup tamamen silmiş. En nihayetinde hafızasında çok az köpek türü barındıran bir yapay zeka modeline dönüşmüş.
İnterneti öldüren bu yapay zekâ istilası karşısında endişelenmek mi gerek, yoksa koca bir kahkaha atıp “Bizi kandırdınız, bravo!” mu demeli? Kim bilir, belki de bu yazıyı bile bir yapay zekâ yazmış olabilir! Ama eğer hâlâ buradaysanız, demek ki içimizde bir yerlerde gerçek insan olmanın büyüsünü kaybetmedik. Belki internet öldü, ama pizzayı kim yiyecek diye tartışan biz gerçek insanlar hâlâ buradayız. Ve kim bilir, belki de interneti tekrar hayata döndürmenin bir yolunu bulacak olanlar da bizlerizdir. Haydi şimdi bir bot olmadığınızı kanıtlamak için bir yorum bırakın!
PS: son pargrafı chat gptye yazdırdım.