Eskiden New Yorker okurdum, hatta zaman zaman çıkan pop up abonelik tekliflerine atlayıp abone olmuşluğum da var. Ancak ne zaman ki Trump’ın başkanlık için adı gündeme geldi, derginin içeriği %60-70 e varan oranda doğrudan ya da dolaylı olarak Bay D.T. ile alakalı olmaya başladı. New York’un liberalleri türkişi siyasi iklime pek alışık olmadığından, gördükleri/yaşadıkları absürdlükler karşısında her geçen sayı bir öncekinden daha fazla ağlayınca dergi benim için okunur olmaktan çıktı. Ve hatta o kadar alakamı kesmişim ki böyle bir oluşumun varlığını bile hafızamdan silmişim.
Uzatmayalım, geçenlerde dergi bana abonelik yenileme maili atınca, dedim sevgili New Yorker, dur bakalım içerik olarak ne durumdasın. Sayfalarda gezinirken Ficton bölümünde alt bölüm olarak Flash Fiction başlığını gördüm. Daha önce dikkatimi çekmediğinden biraz kurcaladım. İşte Bulduklarım:
Flash Fiction, kendi içinde de alt başlıklara ayrılan bir anlatı biçimi. Temel olarak öyküden kısa olması gerekiyor:
En bilindik örneği: “For sale: baby shoes, never worn.”